Tekirdağ CHP Millet Vekili Nurten YONTAR Gençlik ve Spor Bakanlığı Üzerine plan ve bütçe komisyonunda şunları dile getirdi ; Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri; geçen hafta Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesinde gençlerimiz, Aydın KYK kız yurdunda asansör kazasında vefat eden Zeren Ertaş’ın ölümüyle ilgili protesto yürüyüşü yaptılar. Bu yürüyüşe ben de katıldım ve onların haklı..
Tekirdağ CHP Millet Vekili Nurten YONTAR Gençlik ve Spor Bakanlığı Üzerine plan ve bütçe komisyonunda şunları dile getirdi ;
Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri; geçen hafta Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesinde gençlerimiz, Aydın KYK kız yurdunda asansör kazasında vefat eden Zeren Ertaş’ın ölümüyle ilgili protesto yürüyüşü yaptılar. Bu yürüyüşe ben de katıldım ve onların haklı taleplerini yerinde takip ettim. Evet, asansör arızalıydı, yönetime söylenmişti fakat yönetim binmemelerini tavsiye etmişti; asansörü kapatabilirdi, ta ki bir ölüm olana kadar. Ölüm gerçekleştikten sonra yurdun müdürüne ne oldu? O, aynen devam ediyor görevine, herhangi bir şey yok, suç işlemiş değil çünkü.
Geçen hafta Ordu ve Çorum’da da aynı olaylar yaşandı, asansörler orada da düştü. Nasıl bir uygulama var sonrasında, onu bilmiyorum. Bu yetmezmiş gibi yemekhanelerde zehirlenme olayları yaşanıyor, özellikle Namık Kemal Üniversitesinde arka arkaya 3 defa öğrenciler zehirlendi ama yemek temin eden şirkette, firma da bir değişiklik olmadı. Bu firmanın değişmesi için illa bu yemekhanelerde ölüm mü gerçekleşmesi gerekiyor?
Özellikle yurtlarda barınan öğrenciler asansörlerden, banyolardan, kütüphanelerden, çamaşırhanelerden, tuvaletlerden ve spor salonları gibi ortak kullanım alanlarından şikâyet ediyor ve o alanlarda sorun yaşadıklarını dile getiriyorlar. “Kapasite var.” diyorsunuz ama yurtlarda kapasite yetersiz, özellikle kız yurtlarında yatak kapasitesi artırılıyor odada; 2 kişilik odalar 4 kişilik, 4 kişilik odalar 6 kişilik, 6 kişilik odalar 8 kişilik hâle getirilmiş durumda; iç içeler, ne ders çalışabilecek ne de yatabilecek şekildeler.
Artı, Kredi Yurtlar Kurumu, yurt yetersiz olduğu için, yeni yapılan binaları yurt şeklinde tahsis edip, kiralayıp yurt kullanımına açıyor fakat bunlar ne yangın merdiveni açısından ne asansör açısından ne de banyolar açısından yurt yapılabilecek uygunlukta değil; Sayıştay denetim raporlarında da bunlar söz konusu edilmiştir ve yansıtılmıştır. Artı, yurt müdürleri buralara alınırken özel kriterlerin belirlenmesi gerekiyor ama maalesef ki burada da ahbap çavuş ilişkisiyle müdür tayin edilmekte. Yurtlarda faaliyet gösteren kafeteryalar, berberler, kuaförler, kantinler özel işletmelere ait ve hiçbir şekilde denetlenmemektedirler.
Yurtlar, iktidar tarafından yoğun biçimde dini propaganda yerlerine dönüştürülmüş durumda. Diyanet İşleri Başkanlığı Gençlik ve Spor Bakanlığıyla 2015 yılında bir protokol imzalayarak Bakanlığa bağlı yurt, tesis, kamp ve gençlik merkezlerinde gençlerin beden ve ruh sağlıkları ile manevi gelişimlerine katkıda bulunması amacıyla Diyanete bağlı görevliler tayin etti. Bu kapsamda, yurtlara Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 922 din görevlisi atandı.
Gençlik ve spor müdürlükleri tarafından yapılan faaliyetler asla duyurulmamakta, kendi dar kapsamı içinde kalmaktadır. 1992 yılında çıkarılan bir yasayla Türkiye Futbol Federasyonu özel bir statü ye kavuştu ancak diğer amatör branşlarda ki federasyonlar 2003- 2004 yılından sonra özel statüye kavuştu. Spor Bakanlığının federasyonlara beş yıl süreyle personel ve bütçe desteğinin devam etmesi, bu süreçte özerk federasyonların sponsorluk ve benzeri yollarla kendi bütçelerini yaratmaları hedeflendi fakat maalesef ki bunlar da yapılmadı. Spor Toto’nun sağladığı reklam gelirleri olmasa neredeyse federasyonların tamamının kapısına kilit vurulmuş olacaktı. Spor Toto tüm federasyonlara “reklam” adı altında her yıl belli miktarda kaynak aktarmaktadır, bunu Tekirdağ’da da gördüm.
Spor Toto, sadece AKP iktidarı tarafından yönetilen Süleymanpaşa Belediye’sine okullara ait 20’ye yakın spor tesisi yaptı fakat Spor Bakanlığının diğer ilçelerde bir tane yatırımı bile yok. Ayrıca, spor kulüplerine destek olmak Bakanlığın görevleri arasında olmasına rağmen sadece biat eden spor kulüplerine bu yardımlar yapılmakta.
Tüm okullarımızda kapalı spor salonlarımız olmasına rağmen şu anda hiçbir okulda kapalı spor salonumuz yok çünkü okullar yıkılıyor, neredeyse spor liselerinin tamamı kapanmış durumda. Yüksekokullar şehrin bir tarafında, yurtlar şehrin diğer tarafında; bunun için de bütçe gerekiyor fakat maalesef ki bu yıkılan okullarla beraber çocukların spor yapabilecekleri hiçbir tesis kalmamış durumda.